DEPECHE MODE – En İyi 10 Şarkı

5) Walking In My Shoes
Çağlar Neçelik: 1992 senesinde piyasaya sürülen Songs Of Faith And Devotion grubun daha akustik tonları denediği ve rock altyapılarına adım attığı albümdür. Albüm özel olarak stüdyoya çevrilen bir villada kaydedilmiştir. . Grup da kayıt aşamalarında bu villada ikamet etmişti. Bu durum farklı bir stres ortamı yaratsa da üretim açısından doğru bir adım olduğu albüm çıkınca anlaşıldı. I Feel You klibi ilk yayınlandığında tanımıştım Depeche Mode’u. Klibi sürekli TV de dönerdi ve ben merak edip kasedini almıştım. O zamanlar taze metalci olarak bu albüm bana çok farklı gelmişti. Yani Depeche Mode’a başlama albümümdür aslında bu albüm. Hem ABD, hem de Ingiltere listelerinde 1 numara olan ilk albümleridir ayrıca. Walking İn My Shoes’da albümde en sevdiğim şarkılardan biriydi. Dante’nin İlahi Komedya’sından esinlenilerek çekilen klipte Dave Gahan’da uzun saçlarıyla daha bir serseri görünüme bürünmüştü. Şarkının girişindeki havayı hep 80’ler Ridley Scott filmerindeki karanlık atmosfere yakın bulmuşumdur. Produksiyon açısından şaheserdir ama asıl etkiyi duygularınızın içine işlemesiyle yakalar.
Emre Karacaoğlu: Dünyanın tüm yükünün kendi sırtında olduğuna inananların, kaderin kendisiyle bizzat dalga geçtiğinden emin olanların ve başkalarının sıkıntılarının kendininkilerin yanında lafının bile edilmemesi gerektiğini savunanların -yani benim gibilerin- milli marşı. Gore bu şarkıyı bizler için yazmış. Senelerdir ‘Walking in My Shoes’u açıp kendime acır ama şarkı bitimine doğru da yeniden dayanma gücü bulup “Hadi bakalım, mücadeleye devam” derim… Kendimi avutma şeklim de aynen nakarattaki gibidir: Benim yerimde başkası olsaydı, çoktan bocalamış ve vazgeçmişti.