FAITH NO MORE – En İyi 10 Şarkı

1) Digging The Grave
Kerem Onan: Faith No More’un Mike Patton grubu tamamen ele geçirdikten sonraki havası, ABD müzik sosyetesi ortamlarında Angel Dust ve The Real Thing dönemindeki gibi sevilmedi. Her zaman kemik bir kitleye sahip olsalar da, King for a day ve Album of the year yılları, bana kalırsa Amerikalı müzik basınının gözünde, mükemmel sound üstüne kurulu şarkıları elinden geldiğince noise rock numaraları ile sabote etmeye çalışan Patton’dan ibaretti. Bu dönemin ilk hiti olan Digging The Grave’de de bunu çok net görüyoruz. Harika başlayıp, nakaratı ile “lan yılın şarkılarından biri geliyor” dedirten single’ın ikinci yarısında Patton deliriyor ve adeta şarkının dillere dolanan nakaratını tiz çığlıklarıyla sabote ediyor. Bu hal, tabii ki grubun sadık fanları tarafından zamanla sevilecekti ama artık ortada nu metal ve alternatif rock kafasındaki herkesle uyum içinde akıp giden bir grup yoktu. Artık yenilik yaratan, Sabbath coverlayıp eskiyi yeniye evrilten, rock aleminin içinden bir ekip değillerdi. Sarkastik pop baladlarınsan noise’a kadar dans eden garip bir tayfaya evrilmişlerdi. Grup kendi iç müzikal çatışmalarını şarkılarına birebir yansıtarak, istemeden de olsa bir kısım insanı gıcık edip türler arası bariyerleri yerle bir ediyordu. Belki Patton, grubu popüler yolundan ayırdı ama o son iki albüm ile FNM yıllarca peşlerini bırakmayacak sadık bir kitleye sahip oldu.
Mert Yıldız: İlk dönem Faith No More’u özel yapan şey, çok alakasız bileşenlerin kusursuz biçimde bir araya gelmesiydi. Amerikan post-punk çıkışlı bir grup nasıl oldu da gruba o dönemde rastalı siyahi bir solist ile Cliff Burton’la aynı grupta çalmış sapına kadar metalci bir gitaristi aynı anda kadrosuna aldı bilemiyorum, ancak ortaya rock tarihinin en orijinal sound’larından biri çıktı. Şüphesiz grubun ilk solisti Chuck Mosley, Mike Patton ile teknik anlamda kıyaslanamaz ancak Patton’la yaptıkları ilk albüm “The Real Thing” funk, metal ve hip-hop bileşimi ile Mosley döneminin tam anlamıyla bir uzantısıydı.
“Angel Dust” ise grubun deneyselliğin uçlarına vardığı kamikaze bir başyapıttı. Yalnızca “The Real Thing” döneminde edindikleri MTV fanlarını şoke etmekle kalmadı, aynı zamanda grubun efsanevi gitaristi Jim Martin’i de olaydan soğuttu ve ayrılmasına sebep oldu.
Bana göre grup o günden sonra asla eskisi gibi olmadı ve aynı kimyayı tutturamadı, fakat gerek dahi basçı Billy Gould’un olayı tamamen devralması, gerek de Mike Patton’ın iyiden iyiye baskın çıkmasıyla beraber ortaya “King For A Day… Fool For A Lifetime” isimli enfes albüm çıktı. Bu albümde ilk fark edilen şey, “Angel Dust”ın kamikaze parça yapılarının geride bırakılıp daha standart parça yapılarına ağırlık verilmesiydi. Gruptaki “absürd” etkileşimler bu kez kendini tamamen alakasız tarzlara yöneldikleri ‘Evidence,’ ‘Take This Bottle,’ ‘Just A Man’ gibi parçalarda gösteriyordu. Albümün büyük kısmı ise o dönem babasını kaybeden klavyeci Roddy Bottum’ın yokluğunda Gould’un yazdığı yoğun hardcore ve noise rock etkileşimli besteler üzerine Mike Patton’ın döktürdüğü inanılmaz vokallerle öne çıkıyordu.
Albümün çıkış parçası da enfes ‘Digging The Grave’di. Kısacık süresi içinde her notasını akla kolayca kazıyan bir alternative metal hitiydi ‘Digging The Grave.’ Dahası, nekrofili ile ilgili yazılmış tek hittir belki de bu parça. Grubun Amerika’yı tekrar kazanmasını sağlayamadı ama Avrupa’daki kemik kitlesini de bir o kadar sağlamlaştırdı.
Volkan Atay: King for a Day… Fool for a Lifetime gibi, müziğe kafa atan bir albümden ilk single olarak seçilen parça grubun kariyeri açısından imza şarkılarından birisi nazarımda. Grubu tanıyıp, takip edip de bu şarkı ile kan dolaşımı değişmeyen, gözleri parlamayanın beyin ölümü gerçekleşmiştir. Başlar başlamaz pompalanan adrenalin sayesinde ritmik hareketler ile başını sallamadan dinleyebilen birileri olduğunu da zannetmiyorum. Sıfır saniyede sizi içine çekip istediği dayağı atan bir parça. Faith No More şarkılarının ortak paydalarından oldukça karakteristik izler taşıyor. Ve grup, size dinlerken ne yapmak istiyorsa en iyi şekilde de beceriyor. Zaten Mike Patton efsanevi ikinci yarı vokal performansı ile tam da yapmak istediği şeyi yaparak şarkıyı sizi tokatlayan bir forma sokmuştur. Vokal performansı ve frontman denen hadise için elinizde Mike Patton gibi birisi varsa, zaten grubun sürekli sizi okul çıkışında dövmek için beklemesi kadar normal bir şey düşünemiyorum. Karşı koymayın. Yiyin dayağınızı oturun aşağı.
Yazarların Kişisel Listeleri: