IRON MAIDEN – En İyi 10 Şarkı

Müzik severler olarak hep birlikte muzdarip olduğumuz kronik “kıyaslama” hastalığımızı listeler yapma tutkumuzla birleştirdiğimiz yeni yazı dizimizi sizlere heyecanla sunarız: Gruplardan favori 10 şarkı listeleri.
Müzik forumlarında, fotoğraf altı yorumlarda ve içki masalarında yapılan, neticesiz “x grubunun en iyi şarkıları” tartışmalarını kendi aramızda da tetiklemek ve ardından da bunu medeni bir şekilde çözebilmek amacıyla yazarlarımız, önem sırası haiz 10 şarkılık listelerini bir Excel dosyasında topladı. Onuncu şarkı 1 puan ve birinci şarkı da 10 puan almak üzere derecelendirilen şarkıların ve yazarların yorumlarının oluşturduğu listeler, bundan sonra Paslanmaz Kalem yazarlarının favori 10 şarkılık seçkileri olacak.
Müzik zevklerimize güveniyor musunuz? Bakın bakalım, ilk seçkimizdeki konuğumuz, üstatlar Iron Maiden’dan nasıl bir liste oluşturmuşuz:
10) 22 Acacia Avenue (The Number of the Beast – 1982)
[youtube id=”9cyZOfFciGg” width=”620″ height=”360″]Mert Yıldız: Maiden’ın gizli dinamosu Adrian Smith gruba ilk katıldığında Steve Harris kendisine gelir ve der ki: “Senin eski grubunda çaldığın KERHANELİ bi şarkı vardı, onu çıkarsana.” Böylelikle Heavy Metal tarihinin kadına seks veyahut BEYBİ BEYBİ diye “aşk” objesi muamelesi yapmayan ilk şarkısı doğmuş olur. Sürekli değişen riffleri, temposu ve gerçek anlamda bir nakarata sahip olmayışıyla “22 Acaica Avenue” sinematik bir kaliteye sahiptir. Tabii ki ömrünü fahişelik yaparak harcayan kadını o dünyadan kurtarmaya çalışan romeo’nun ağzından yazılmış lirikleri ile de Maiden usulü bir aşk şarkısıdır aynı zamanda “22.” Ne var ki bu şarkının yayımlanmasından tam 10 sene sonra “From Here To Eternity” parçasında Steve Harris söz konusu karakteri yine kendi elleriyle SEKİS ortamına iterek Maiden’ın ne kadar zayıf bir döneme adım attığını da göstermiştir. Karakterin ahı tutmuş olacak ki karısı Steve’i terk eder, o da “The X Factor” isimli “ne acılar çektim, Vietnam gazilerinden farkı yok” albümünü yazar.
Tolga Demir: Grubun en hak ettiğini bulamamış şarkısı bence “22 Acasia Avanue.” Tam bir Iron Maiden şarkısı olmasının yanı sıra, çok katmanlı ve ritmik olması da cabası. Böylesi saklı hazinelerin, nasıl bu kadar saklı kaldığını anlayamıyorum.
9) Infinite Dreams (Seventh Son of a Seventh Son – 1988)
[youtube id=”zCjQqKCLkis” width=”620″ height=”360″]Mert Yıldız: “Somewhere In Time” albümüyle beraber Steve savaşlı, dinozorlu şarkıları bir kenara bırakıp daha “olgun” konularda şarkılar yazmaya başlar. Ne gibi olgun konular mı? Deja Vu, ölümden sonra yaşam, zaman yolculuğu, medyumluk falan filan tabii ki. “Hemen hemen” konsept bir albüm olan “Seventh Son” için de bu “sorgulamalı” bestelerinin en iyisini yazar. “Infinite Dreams” Maiden’ın 70’ler progresifine ilk kez bu kadar yakınlaştığı parçadır ve bilhassa Bruce Dickinson’ın inanılmaz vokalleri ve Steve’in ardı ardına çekinmeden harcadığı onlarca muhteşem melodisiyle ön plana çıkar.
Volkan Atay: En favori Maiden albümümün en favori şarkısı olmasının hakkını şahsımın da verdiğini düşünüyorum. İlk dinlediğim günden beri bıkmadan usanmadan nota nota kazıdım kulaklarıma. Bin bir türlü hikayelere dalarak dinledim. Balkonda gece uzanarak da odamın içinde türlü air guitar numaraları ile de…
8) The Prisoner (The Number of the Beast – 1982)
[youtube id=”XQraxqfL8SI” width=”620″ height=”360″]Mert Yıldız: “The Number Of The Beast” isimli efsanevi albüme gelindiğinde Steve’in hazırdaki besteleri tükenmiştir ve elemanlara “artık sizin de elinizi cebinize götürmeniz gerek” der. O dönemki davulcu Clive Burr bile iki besteyle gelir. Adrian Smith de Hard Rock kökenli bir gitaristtir ve o günden itibaren Maiden’a böyle bir yön getirmeye başlar. UFO benzeri verse ve bridge kısımlarında Steve’in belki payı olabilir ancak resmen Pop Rock diyebileceğimiz o muhteşem slogan nakarat belirgin biçimde Adrian’ın elinden çıkmadır. Şarkının groovy introsunu ise Bruce yazar ancak yasal sebeplerden ötürü kapakta ismi geçmez. ’60’ların aynı isimli kült KURGU-BİLİM dizisiyle ilgili liriklerin de Bruce’un elinden çıkmış olması muhtemeldir. Söz konusu nakarattan dolayı olsa gerek, “The Prisoner” hiçbir zaman evrensel bir Maiden hiti halini almaz ancak yine o nakarattan dolayı tıpkı ismini aldığı dizi gibi “kült” bir eser olarak tarihe geçer.
Kerem Onan: TV tarihinin efsane bilim kurgu dizilerinden biri olan “The Prisoner”a yazılmıştır bu şarkı. Iron Maiden’da Adrian Smith / Steve Harris uyumunun yaratacağı harikaların ilklerinden biridir ve bence bir dönemin başlangıcına işaret eder. Açılışından, verse’lerine, korosu ve nakaratından solosuna kadar ders gibi şarkıdır. Oturun, çalışın yeridir arkadaş.
7) Moonchild (Seventh Son of a Seventh Son – 1988)
[youtube id=”A0Yn72QM-lg” width=”620″ height=”360″]Özgür the Editor: Bana “metal dinle!” vahiyinin geldiği şarkı olması sebebiyle kutsal kitabımda Metal Sûresi/1. ayete karşılık gelir Moonchild. 90’lı yılların başında ilk dinlediğim anda dünyada böyle bir müzik olduğunu keşfetmenin hazzını kelimelerle ifade edemem. Maiden’ın müzikal kimliği açısından yenilikçi denilebilecek synthesizer’lı introsu ile savunduğum “bir Iron Maiden albümü daha iyi başlayamaz” tezimi nasıl çürütebilirsiniz bilmiyorum. Bu şarkıyı İnönü Stadyumu’ndaki konser sayesinde hayatımda yalnızca bir defa canlı dinleyebilmiş olmam ve Bruce Dickinson “Seven deadly sins, seven ways to win…” diye şarkıya girdiğinde stadın yıkılması gerekirken ses desibelinin düşük olması dolayısıyla şarkının girişinin karambole gitmesi üzücü olsa da, bu şarkıyı albümden her dinleyişte ilk günkü heyecanımı hissediyorum.
Kerem Onan: Piramitli, büyülü, krallı, firavunlu, şövalyeli şatolu her hikâyeye epik şarkılar yazmış olan Harris ve haramilerinin Sir Aleister Crowley’nin şarkıyla aynı adı taşıyan romanına da el atmaları gayet mantıklıydı. Maiden’ın pek çoklarınca “doruk noktası” kabul edilen bu albümün incisi benim için şarkı “The Clairvoyant” ile birlikte. Bruce’un nakarattaki inanılmaz, metal sahnesinde pek alışık olmadığımız vokali ve harika bas yürüyüşüyle aklımda yer eder “Moonchild”.
6) Revelations (Piece of Mind – 1983)
[youtube id=”eOzxZWJGMM8″ width=”620″ height=”360″]Mert Yıldız: “The Number Of The Beast”te yasal sebeplerden ötürü kapağa adını yazdıramayan Bruce Dickinson, “Piece Of Mind” albümüne öyle bir gazla girer ki beste üstüne beste getirir. Bunların en iyisi de oturup tek başına bestelediği “Revelations”tır. Büyük bir Jethro Tull fanı olan Bruce, bu şarkıda heavy riffleri folky akustik bölümler ile güzelce dengeler. Saldırganlıktan kırılganlığa yapılan harikulade geçişlerde ise muhtemelen Steve’in desteği vardır. Ancak “Revelations”ın asıl can alıcı yanı G.K. Chesterton alıntısıyla başlayıp, Aleister Crowley ve Doğu Spiritualizmine, oradan da Mısır mitolojisine girdikten sonra olayı yine eski İngiltere’ye getirdiği gizemli lirikleridir. Bu liriklerdeki her bir göndermeyi ve sembolü çözmek için oturup ciddi anlamda kitap okumak gerekir (misal, Kundalini’nin ne olduğunu ben Bruce’dan öğrendim.) Tabii liriklerin anafikri belirsizdir ve muhtemelen Bruce ülkemizde Nihal Atsız’ın yazdığı şiirlerin İngiliz muadilini yazmıştır ancak bu durum şarkının kalitesini düşürmez, mhehe.
Emre Karacaoğlu: Benim için çok basit; “Revelations” benim favori Maiden parçamdır. Parça, bir Dickinson şarkısının temel özelliklerine sahip: can alıcı vokal melodileri ve müthiş imgelerle bezeli edebi sözler -ki bu şarkının sözlerindeki esrar ve içreklik iması bana her zaman çok cezbedici gelmiştir. Aslına bakılırsa, bir İngiliz ilahisinden alıntıyla başlayan parçanın sonraki kıtaları Yeni Ahit’in son kısmı olan “Vahiy”deki (İngilizcede “Revelation”) garip imgeler ve tasvirleri andırmaktadır. Bariz bir anlam var mı? Belki de yok. Tek bildiğimiz, Dickinson’ın bazı konserlerden önce dile getirdiği gibi, bu şarkının din hakkında olduğu ve daha şarkının ilk saniyesindeki Sol-La power chordlarının biz dinleyicilerin kanını kaynatmaya yettiğidir.
5) Purgatory (Killers – 1981)
[youtube id=”69SoC9470_I” width=”620″ height=”360″]Burak Gülgüler: Şimdi Youtube’dan şarkıyı açtım, bir kez daha dinliyorum. Paul baba “Please take me away/take me away/so far away” diye söylemeye başladı, tüyler yine diken diken. Bana göre Iron Maiden’ın en iyi dönemi olan ilk iki albümden, “Murders in the Rue Morgue” ve “Phantom of the Opera” ile birlikte grubun vahşi döneminin en iyi şarkısı.
Kerem Onan: 80’lerin sonunda şansımıza Maiden’ın tüm albümleri Türkiye’de baştan basıldığı için, o yıllar heavy metale başlayanların kafasında “Maiden’in farklı dönemleri” diye bir kavram yoktu. Detayları mahallenin “lüks” gazetecisinden aşırdığımız ve bir kelime bile anlamadığımız Rock Hard ve Kerrang’lardan, sağda solda tek tük bulunan Boom Müzik, Blue Jean, Aptül’ün köşesi, Laneth gibi dergilerden öğrene öğrene keşfettik. Dolayısıyla Paul Di’ Anno’nun önemini, grubun ilk dönemindeki punk etkilerinin NWOBHM’in gelişimindeki etkileri anladıkça, aklımda bu şarkı kocaman bir şahesere dönüştü ilerleyen yıllarda.
4) Wasted Years (Somewhere in Time – 1986)
[youtube id=”cOVzXYEU3Bk” width=”620″ height=”360″]Özgür the Editor: Dinleyiciyi ilk saniyeden yakalayan introsu, power-pop nakaratı, Steve Harris’in bas yürüyüşleri ile Iron Maiden’ın “altın yıllar”ına denk gelir “Wasted Years.” Şarkının ilk adının “Golden Years” olması da güzel bir tesadüftür. Adrian Smith’in parmaklarından çıkan beste aynı zamanda Maiden’ın anlam bakımından en derin sözlere sahip şarkılarından biridir. Radyo dostudur, müzik programlarının vazgeçilmez jenerik müziğidir, boşa geçen zamanlarımızın hiç zamanı geçmeyen fon müziğidir.
Volkan Atay: Açılış melodisini bir gün çalabilmek ümidi ile gitarı elime aldığım doğrudur. Enerjisi ile bir Maiden şarkısında olması gereken tüm vurguları da barındırdığını da düşünüyorum. Müzisyenlik üst noktada ve inanılmaz bir vokal performansı da var. Eh, daha ne harbiden?
Kerem Onan: Maiden dinlemeye yeni başlayacak birini hemen kafalayabileceğiniz ilk beş şarkıdan biri. Hem marş kıvamında, hem duygusal ve melodik. Saflara yeni Maidenhead’ler katmak için bire bir olduğundan neden eminim? Çünkü beni heavy metal’e tavlayan şarkılardan biri bu.
3) The Evil That Men Do (Seventh Son of a Seventh Son – 1988)
[youtube id=”EsQwwUjhAzs” width=”620″ height=”360″]Özgür the Editor: “Can I Play with Madness” klibinin TV kanallarımızda gösterilmesiyle birlikte birçoğumuzun Iron Maiden ile tanışmasına vesile olan “Seventh Son of a Seventh Son” albümünün yegâne hitidir. Iron Maiden 80’leri bir daha üstüne çıkamayacağı bir albümle zirvede kapatmış ve bana göre kariyerinin en iyi şarkısı olan “The Evil That Men Do” gibi bir şaheserle de aklımı almıştır.
Mert Yıldız: 1988 senesine gelindiğinde Maiden konsept albüm yapmaya karar verir. Konsept olayını beceremezler, hatta ellerine yüzlerine bulaştırırlar ama harika bir albüm yaparlar. Konsept olarak batırmış olmaları, albümdeki parçaları ayrı ayrı daha rahat değerlendirebilmemizi de sağlar tabii. Adrian’ın Hard Rock rifflerinin Steve’in “dört nala giden atlılar” tarzı ritmiyle birleştirilip üzerine Bruce’un enfes vokalleriyle kremalandırıldığı gerçek bir hittir bu parça ve Maiden tarihinin en iyi sololarından birini içerir. Ancak en önemli özelliği bir aşk şarkısı olmasıdır, tabii ki yine Maiden usulü. Bruce karısıyla olan ayrılığını Aleister Crowley’e göndermeler yaparak resmeder. İyi ki de öyle yapmıştır zira gerçeği direkt verse lirikler (Nikki Sixx’e gönderme de yapacak biçimde) “Elin İtalyan hırbosu, benim İngiliz köylüsü karımı ayarttın diye adam mı oldun lan” gibi bir şekle sahip olacaktır. Ki buna yakın şeyleri (hatta daha beterlerini) zaten ilk solo albümü “Tattooed Millionaire”de yaparak olayın acısını çıkarmıştır, zheh.
2) 2 Minutes to Midnight (Powerslave – 1984)
[youtube id=”7sXPmz9b4lM” width=”620″ height=”360″]Tolga Demir: Derinden giren ritmle kapıları araladıktan sonra Maiden’ın en gaz şarkılarından biri halini alır “2 Minutes to Midnight.” Ardından koca bir orkestra olarak gürlerler. Vokallerin şarkı içindeki rolü, bu gaza basan şarkıyı Maiden’ın konserlerinin vazgeçilmezlerinden biri yapıyor.
Özgür the Editor: “Powerslave” albümünün “Aces High” ile birlikte en büyük iki hitinden biri olan “2 Minutes to Midnight”, beste sürecinde Steve Harris’in olmadığı (Adrian Smith ve Bruce Dickinson tarafından bestelenmiştir) en güzel Maiden şarkılarından biridir aynı zamanda. Hatta “2 Minutes to Midnight”ın tek başına nakaratı bile heavy metal tarihinde yazılmış en güzel pasajlardan biri olabilir.
1) Afraid to Shoot Strangers (Fear of the Dark – 1992)
[youtube id=”lxu4Y1zUGrw” width=”620″ height=”360″]Volkan Atay: Bu şarkının sololarından etkilenmeden dinlemiş olan varsa gidip aldırsın zaten o kulakları. Başyapıt derecesinde bir şarkı olmasının nedenlerini şarkının tümünde hissetmek mümkün. Çok büyük şarkı vallaha. Üzerinden değil yıllar, kozmos geçse değeri azalmaz.
Tolga Demir: Hafif başlayan introsunun ardından ağır sözlerini patır patır sıralayan bu şarkı, hem sözlerinin yüküyle hem de müzikalitesiyle Maiden diskografisi içindeki en özel şarkılardan bir tanesi şüphesiz. Şarkının, ikinci kısmına geçerken nispeten kimlik değiştirmesi ve ardından şahane sololarla süslenmesi ise kesinlikle büyüleyiciliğini arttırıyor.
Yazarların Kişisel Listeleri
[toggle title=”Burak Gülgüler”] 1) Purgatory2) Afraid to Shoot Strangers
3) 2 minutes to midnight
4) The evil that men do
5) No More Lies
6) Hallowed be thy name
7) Flash of the Blade
8) Run to the Hills
9) Dance of Death
10) Be quick or Be Dead
[/toggle] [toggle title=”Emre Karacaoğlu”] 1) Revelations
2) Afraid to Shoot Strangers
3) Caught Somewhere in Time
4) Fear is the Key
5) Wasted Years
6) 2 Minutes to Midnight
7) Sign of the Cross
8) Dance of Death
9) Powerslave
10) Holy Smoke
[/toggle] [toggle title=”Kerem Onan”] 1) Purgatory
2) Killers
3) Moonchild
4) Wasted years
5) Alexander the great
6) Only the good die young
7) Strange world
8) The prisoner
9) The trooper
10) Rime of the ancient mariner
[/toggle] [toggle title=”Mert Yıldız”] 1. The Loneliness Of The Long Distance Runner
2. The Prisoner
3. 22 Acaica Avenue
4. Revelations
5. Infinite Dreams
6. Sea Of Madness
7. Stranger in a Strange Land
8. Brighter Than a Thousand Suns
9. The Evil That Men Do
10.Back In The Village
[/toggle] [toggle title=”Özgür the Editor”] 1) The Evil That Men Do
2) Moonchild
3) 2 minutes to midnight
4) Hallowed be thy name
5) Aces High
6) The Number of The Beast
7) The Clairvoyant
8) The Trooper
9) Wasted years
10) The Wicker Man[/toggle] [toggle title=”Tolga Demir”] 1) Afraid to Shoot Strangers
2) 2 Minutes to Midnight
3) Can I Play With Madness
4) The Evil That Men Do
5) The Clairvoyant
6) 22 Acaica Avenue
7) The Prisoner
8) Be Quick Or Be Dead
9) Only the Good Die Young
10) Another Life
[/toggle] [toggle title=”Volkan Atay”] 1) Infinite Dreams
2) The Thin Line Between Love and Hate
3) Wasted Years
4) Mother Russia
5) Afraid to shoot strangers
6) Phantom of the Opera
7) The Trooper
8) Aces High
9) Ghost of the Navigator
10) Como Estais Amigos
[/toggle]