İzleyiciyi tedirgin eden 20 sinema karakteri

Bazı filmlerde yönetmeler insanları kasıtlı bir şekilde tedirgin etmek isterken renkler, kurgular, dekorlarla en gergin ortamı yaratıp, en önemlisi çok yetenekli oyuncularla çalışabiliyorlar.
Böylece film boyunca karakter ya sizi çok rahatsız ediyor ya da bir nevi “Stockholm Sendromu” yaşatıyor. Dolayısıyla izleyicide derin bir etki bırakabiliyorlar. İşte bazı filmlerde bizi tedirgin eden, “aynı evde yaşasak, bu beni uykumda boğar.” diyebileceğiniz, hain, bir o kadar da etkileyici film karakterlerini yirmiden geriye doğru sıralıyorum.
20) The Heart Is Deceirful Above All Things: SARAH
Yönetmen: Asia Argento
Oyuncu: Asia Argento
Geçtiğimiz sene Kasım ayında canlı dj performansını izlemeye nail olduğumuz, hatta bununla kalmayıp sarılabildiğimiz, tapılacak kadın Asia Argeto’nun hem yönetip hem de başrolünde oynadığı bu filmde, kendisini eroinman ve sorumsuz anne olarak izliyoruz. Etrafındakilere ve oğlu Jeremiah’a davranışları bencilce ve tedirgin edici. Her seferinde düzelmeye çalışıp daha da kötüye giden karakter Sarah’ı Asia’dan başkası canlandıramazdı.
19) The Tenant: TRELKOVSKI
Yönetmen: Roman Polanski
Oyuncu: Roman Polanski
The Tenant, Roman Polanski’nin en sevdiğim filmi, aynı zamanda en sevdiğim filmler listesinin başlarında yer alıyor. Başrol, bir önceki film gibi yine yönetmenin ta kendisi. Bay şizofren Trelkovski öyle bir psikolojide ki önce binadan atlayıp intihar ediyor, az darbe alınca tekrar eve çıkıp kendini aynı yerden yeniden aşağı bırakıyor. Bir de atlarken bu beyefendi, kadın kılığında. Bence tüyler ürpertici bir karakter.
18) Naked Lunch: BILL LEE
Yönetmen: David Cronenberg
Oyuncu: Peter Weler
Sıradan bir böcek ilacı satıcısı olan Lee, böcek ilacının kafa yaptığını öğrenir ve karısı gibi kendi de kullanmaya başlar. Zihni öyle bir açılır ki kitap yazmaya başlar, yazarken iri ve konuşabilen böceklerle değişik bir boyutta yaşar ve biz de bu boyuta girip Lee’nin hayal gücü içerisinde dolanırız. Lee, akıl almaz bir paranoyaya bağlıyor ve karısını kıskançlıktan öldürüyor. Bu tuhaf beyefendi, ölmeyen karısını filmin sonunda tekrar öldürüyor.
17) Belle De Jour: SEVERINE SERIZY (Gündüz Güzeli)
Yönetmen: Luis Bunuel
Oyuncu: Catherine Devenu
İçine kapanık, çıtı pıtı, oldukça kibar Severine, içinde büyük tutkular barındıran tehlikeli bir kadın. Onun soğukkanlı halleri, bakışlarındaki donukluk insanı kaygılandıracak cinsen. Mazoşist hayalleri de karakterin nasıl bir psikolojide olduğunu açıkça gösteriyor.
16) La Pianiste: ERIKA
Yönetmen: Michael Haneke
Oyuncu: Isabelle Huppert
Ruh hastası, kuralcı piyano öğretmeni Erika; aynı zamanda sapık ve kötü ruhlu bir cadı da diyebiliriz.
Zavallı küçük bir kızın ellerini kesmesini sağlayacak kadar kötü, kullanılmış mendilleri koklayacak kadar zavallı, Schubert çalacak kadar güçlü. Sonuç: uzak durulması gereken bir karakter.
15) The Cabinet of Dr. Caligari: CESARE
Yönetmen: Robert Wiene
Oyuncu: Conrad Veidt
Alman dışavurumcu sinemasının en önemli örneklerinden olan bu filmde, tabii ki korktuğumuz kişi bay çekici Cesare. Uyur gezer Cezare’a sakın ne kadar ömrünüzün kaldığını sormayın!!
14) Betty Blue: BETTY
Yönetmen: Jean –Jacques Beineix
Oyuncu: Beatrice Dalle
Bir zamanlar evlerimize gün ışığını getirmiş, sınırda kişilik kurbanı Betty, tüm şekerliğine ve seksiliğine rağmen tuhaf bir karakter. Ne yazık ki bu listede olması gerek bir isim bence.
13) The Night of the Hunter: HARRY POWELL
Yönetmen: Charles Laughton
Oyuncu: Robert Mitchum
Dini insanları kandırmak adına kullanan, para için ruhunu satmış, bunu insanların canına kıyma derecesine getirebilen bir HIRSIZ. Dekor ve abartılı gölgeler ile Alman dışavurumcu sinema kategorisinde.
12) A Short Film About Killing: JACEK LAZAR
Yönetmen: Krzysztof Kieslowski
Oyuncu: Miroslaw Baka
Kieslowski’nin “Dekalog” serisinde yer alan bu film adı üzerinde öldürme üzerine. Öldürülen hak etse de, öldüren kişinin caniliği doruklarda.
11) Antichrist: isimsiz (O)
Yönetmen: Lars Von Trier
Oyuncu: Charlotte Gainsbourg
Yine geçtiğimiz sene canlı müzik performansını en önlerden izlediğimiz harika Gainsbourg, bu gizemli karakterlerden biri. Tabi aşağıda bahsedeceğim karakter en tedirgin edici olan.
Filmin adı “Deccal” olunca sinema salonunu yanlışlıkla izlemeye gelmiş bir sürü izleyici doldurmuştu. Hepsi ahlarla, vahlarla, oflarla filmin sonunu zor ettiler.
Çocuğunu kaybeden annenin yaşadığı travma ve bu travmanın ilerleyip çıldırış noktasına gelen annenin öcünü, çocuğunu kaybetmesine neden olan bu şeyden almak istemesi. Gainsburg gerçekten iyi bir çılgın.
10) Izo: IZO
Yönetmen: Takashi Miike
Oyuncu: Kazuya Nakayama
Takashi Miike’in ekranları kan gölüne çevirdiği filmlerin başında gelen IZO; sistemi, aile yapısını, kısaca hayatı sorgulayan Izo karakteri, gözünü kırpmadan önüne geleni linç ediyor.
9) Texas Chainsaw Massacre: Otostopçu
Yönetmen:Tobe Hooper
Oyuncu: Edwin Neal
Bugünlerde devam filmlerinden Teksas Katliamı 3D ile vizyonlarda olan filmin ilki (1974) efsanedir. Karakterler de birbirinden tekinsizdi. En tekinsizi de bence Sawyer’ların küçük oğluydu. Otostop çekip bindiği minibüsteki gençleri kendi küçük oyunuyla çılgına çevirmeyi başarmış, hepsinin yüreklerini ağzına getirmişti.
8) Taxidermia: BALATONY LAJOSKA
Yönetmen: György Palfi
Oyuncu: Marc Bischoff
Hayvan doldurma işi yapan Lajoska çılgınlıkta çığır aşmış bir karakter; en son babasını ve canlı canlı bizzat kendini dolduruyor.
Bkz. https://www.paslanmazkalem.com/taxidermia-2006
7) Psycho: NORMAN BATES
Yönetmen : Alfred Hitchcock
Oyuncu: Anthony Perkins
Ömrümüz boyunca ya da ömrümüzde bir kez de olsun, bizi banyo duşunda huzursuz edecek, gölgelerden korkutacak bir paranoya yaşatan, yaşatacak olan efsane karakter Norman, bizi rahat bırak.
6) Teorema: THE VISITOR (Ziyaretçi)
Yönetmen: Pier Paolo Pasolini
Oyuncu: Terence Stamp
Her şey yolunda gider gibi görünürken yakışıklı bir yabancı çıkagelir. Kadın – erkek herkesi baştan çıkarır, hepsiyle birlikte olur ve bir gün geldiği gibi gider. Bu yabancıda büyüleyici bir tehlike vardır; bakışları karşısında herkesi çaresiz, savunmasız bırakır.
5) I Stand Alone: THE BUTCHER
Yönetmen: Gaspar Noe
Oyuncu: Philippe Nahon
Kendi kızına aşık bir kasap. Tehlikeyi siz düşünün.
4) Pink Flamingos: DIVINE
Yönetmen: John Waters
Oyuncu: Divine
Kötülük ve iğrençlikler kraliçesi Divine ile aynı evde olmayı bırakın, aynı ortamda bulunsam korkarım.
İğrençlikte kendi üstüne tanımayan hatta bu alanda ödül sahibi bile olan Divine, listede en üstlerde olmak zorunda.
3) Possession : ANNA
Yönetmen: Andrzej Zulawski
Oyuncu: Isabelle Adjani
Bu filmi izlediyseniz, eminim siz de Anna’nın şu metrodaki doğum sahnesini nutkunuz tutularak izliyorsunuzdur. Her seferinde şaşırıyorum. Muhteşem oyunculuk. Kusursuz, masum güzel Anna, aslında ruhunu şeytana satmış dişi bir canavar ve tedirgin edecek davranışlarıyla ve kusursuz oyunculuğu ile listenin başlarında yer alıyor.
2) Tokyo!/ Holy Motors: MONSENIOR MERDE
Yönetmen: Leox Carax
Oyuncu: Denis Lavant
Geçtiğimiz aylarda If Film Festivali kapsamında, Salt Online’da kendisini yakından görme ve söyleşisine katılma fırsatı bulduk. Carax’ın zaten kendisi tekinsiz ve Merde’i Carax olarak da izleyebilirsiniz.
Çirkinlik ve iticilik abidesi Merde, yürüyüş yolu üzerinde karşısına çıkan bütün insanlara en çabuk ve en etkili şekilde zarar vermeye çalışır. Sebep ise insanlardan nefret etmesidir. Dünyanın bütün pisliklerini simgeleyen, adı üstünde “Merde” ölümsüzdür ve boku çıkmış hayat bitmeden Merde’in de öleceği yok gibi.
1) Begotten: GOD
Yönetmen: Elias Merhige
Oyuncu: Brian Salzberg
İşte listenin en korkunç, en kan donduran ve tedirgin eden karakteri God. Filmin girişinde çıkan sesler ürkütücü. Çarşaflara bürünmüş hayaletimsi bir karakter, usturayla kendini doğruyor; pat pat bir yerleri kopuyor; büyük, pıhtımsı kan kütleleri ayağının dibine düşüyor; canlı canlı, yavaş yavaş acı çekerek kendini öldürüyor bu adam ve o bir tanrı.