Sludge’ın en baharatlı ve en çıtır hali HARVEY MILK

Yolunuz NYC ‘e düşerse şehrin “en”‘lerini sorabileceğiniz bir bilgi noktasına ya da herhangi birine “en iyi kızarmış tavuğu nerede yiyebilirim?” şeklinde sorarsınız muhtemelen tavsiye edilen seçeneklerden biri de Brooklyn’deki “The Commodore” olacaktır… Aşçıyı takdir etmek için de mutfağına girdiğiniz takdirde yarı kel, ince uzun, sakallı bir adam görürseniz kendisi Athens/ Georgia kökenli sludge/doom trio’su Harvey Milk‘in bascısı Stephen Tanner’dır (İlginç bir not da, kendisinin daha bugüne kadar yaptığı tavuklardan hiç yememesi). Georgia nere New York nere derken Stephen şöyle açıklıyor The Daily Swarm’a verdiği röpörtajda “11 yıl önce taşındım NYC’ye, bir çok açıdan rezalet bir yer olmasına rağmen burada yaşamayı ve yemek yapmayı seviyorum”. Kendisinin aşçılık kariyeri, okulda gösterdiği üstün başarıdan(!!!) sonra babasının kolundan tutup bari bir meslek sahibi olsun diyerek evlerinin yakınıdaki Çin lokantasına zorla sokmasıyla başlıyor, sonrasınıda şu şekilde anlatıyor: “Mutfakta olduğum kadar hiçbir yerde mutlu olmadım, bir sürü işte çalıştım ama hepsinden nefret ettim bunların arasında plakçı dükkanı vs falan da vardı”.

Harvey Milk’in California meclisine girmeyi başaran ilk eşcinsel politikacı olduğunu Gus van Sant’ın Milk’i sayesinde bilmeyen yoktur sanırım; Stephen bu konuda da “Fim çevrilene kadar, kimsenin bu isimden ve ne olduğundan haberleri yoktu, belki grup ismi olarak güzel değil ancak bu adam hakkında 15 sene önce bir belgesel izlemiştik ve bu çok hoşumuza gitti, onu seviyoruz”.

Stephen Tanner’ın tam aksine kadrolu lise öğretmeni olan gitar/vocalist Creston Spiers ise ailesi ile beraber Athens’de eski bir çiftlik evinde yaşıyor. Bir önceki albümleri “Life… the best game is Town” ile karşılaştırıldığında, son çalışmaları “A small turn of human kindness”ın oldukça iç karartıcı olmasını şöyle özetliyor: “Aslında bu hepimizin en başından beri hissettiğimiz ve yapmak istediğimiz bir şeydi”. 2008 tarihinde albüm Rock-A-Rolla dergisi tarafından yılın albümü seçilmesine karşın, Creston “Life..the best game is Town”ı en kötü albümleri olarak görüyor. Burada devreye girme ihtiyacı hissedip kendi fikrimi söylemem gerekiyor; “Life… the best game is Town” çok daha geniş kitlelere ulaşmalarını sağladı, bu doğru ancak bu albümün lay lay lom olduğu anlamına gelmemesi gerekir, sadece şu yeter; bu albümde Joe Preston (Melvins,Earth,High on Fire,Thrones) hem gitar/bas çalıp vocal yapıyor. !!

Kızarmış tavukların sırrına gelince nasıl böyle lezzetli ve çıtır oluyor diye sorulduğunda “Tek yaptığım şeker ve tuzla yoğurup ondan sonra şu una bulayıp kızartmak… Herkes bunu yapabilir fakat gerçeği söylemek gerekirse insanların bu kadar uzaktan gelip bunu yemek istemesine çok şaşırıyorum” diyor.

“Müziğe gelince, bundan sonra ne olur bilemiyorum. Aslında kesinlikle devam etmeliyiz ama o kadar tembeliz ki bir araya gelince “Boşver hadi yiyelim içelim diyip makaramıza bakıyoruz”. Belki en iyisi bir 10 sene daha ortalarda görünmemek ve sonrasında “Hey!!! bakın biz geri döndük” demek. İşin en komik tarafı 10 sene önce bir grubumuz vardı ve o zaman kimse iplemiyordu… Ve sonra dağıldık… Biz dağılınca da bu ağır sert sound çok kabul görmeye başladı. SunnO))) gibi gruplar sürekli Harvey Milk ve Earth’e atıfta bulunuyorlardı. Bir ara hergün plak şirketlerinden telefon alıyordum ve onlara 90’larda gönderdiğim ancak o zaman iplemedikleri kayıtları tekrar gönderdiğimde bunları yayınlamak için yarıştılar”