THE RINGO JETS; Köklere selam, rock n roll’a devam

1158
0
Paylaş:

Küçücük rock’n’roll camiamızda geçen yaz adından en çok söz ettiren gruplardan biri The Ringo Jets idi. 3 kişilik kadrosuyla, The Who’dan The Stooges’a; rock n roll’un en meşhur olduğu dönemlere selam gönderen bir müzik yelpazesi ile çıktıkları yolda kararlı adımlarla ilerliyorlar. Geçtiğimiz yıllarda çıkardıkları 2 EP’den sonra bu yıl Milano’da kaydettikleri debut albümleri önümüzdeki Ocak ayında dinleyiciyle buluşacak. Müzikteki tavırları bizim de ilgimizi çekince röportajı farz eyledik. Grup üyeleri ise, yazarımız Kerem Onan ile birlikte hazırladığımız soruları konser dönüşü ayaklarının tozuyla cevaplamaktan geri kalmadılar.

Selam, daha albüm çıkmadan konser konser dolaşıyorsunuz. Görünen o ki hem Türkiye’de hem de yurt dışında dinleyici Ringo Jets’i bağrına bastı. Konserler nasıl geçiyor? Sırada neresi var?

Lale: Selam! Konserler çok eğlenceli geçiyor. Sonuncusu Barcelona’daydı mesela, seyirci de, biz de epey coştuk, güzel konserdi. Ocak ayına kadar bir konser görünmüyor ama belli de olmaz, birden karşınıza çıkabiliriz.

Bu yaz Rock’n’Coke’ta ve daha sonra da Peyote’de sahne aldınız. Ardından Viyana’da ve son olarak da Madrid ve Barcelona’da konser verdiniz. Türkiye’deki ve yurtdışındaki seyircinin müziğinize olan ilgisini kıyaslar mısınız?

Tarkan: Yurt dışındakiler genel olarak grupla ve müzikle daha çok ilgililer ve bu da beni şaşırtıyor çünkü daha doymuş olmaları gerekirken, daha taze ve açıklar. Tabii, Türkiye’de de bu müzikle ilgilenen seyirci aynı tepkileri veriyor ama sayıca az olduklarından dolayı Türk seyircisini genelleyemiyorum.

Deniz: Evet, genelde yurt dışı seyircisi biraz da yabancı bir grup olmasının merakıyla geliyor ve dinlerken müziğe kitleniyor. Fakat bu durum şehirden şehire, hatta mekana göre de değişiklik gösterebiliyor aslında.

Albüm çıkmadan turlamak seyirci ile aranızda iletişim sorunu oluşturuyor mu? Şarkılarınızı ilk defa konser esnasında duyan seyircinin tepkisi nasıl? Her konserde şimdiden şarkılarınıza eşlik eden bir kitleniz oluştu mu?

Lale: İletişim sorununa pek rastlamadık açıkçası. Tabii önce “Türk” bir grup bekledikleri için hafif şoka girip bakakalıyorlar ama sonrasında ortam tatlıya bağlanıyor.

Tarkan: İspanya’daki konserlerde insanların şarkılarımıza eşlik ettiklerini gördük. Bizim durumumuzda, albüm çıkmadan bilinmek ve eşlik edilmek çok ilginçti.

the-ringo-jets-album-cover

Bildiğimiz kadarıyla albümü İtalya’da kaydettiniz. Bu süreç nasıl gelişti? Albüm ne zaman çıkıyor?

Lale: Menejerimiz Reha’nın, Tommaso Colliva’yla evvelden tanışıklığı vardı, kayıt hazırlıkları sırasında yurtdışı fikri ortaya atıldı, çok da iyi oldu. Officine Meccaniche elli yıllık bir stüdyo ve en iyilerinden biri. Ortam, enstrümanlar, ekipman ve insanlar da harikaydı. Bu da kayıt sürecine yansıdı tabii. Milano’da geçirdiğimiz dokuz günü unutmayız sanırım, güzel çalıştık, güzel eğlendik.

Deniz: Her sabah erkenden kayda girdiğimiz için bardak bardak taze kahve içiyorduk. O da kayıtlara yansıdı tabii. Parçaların bir kısmı olması gerekenden daha hızlı.

Tarkan: Tommaso çok disiplinli olmasına rağmen bizi hep rahat hissettirdi. Daha modern stilde çalışan bir prodüktör olmasına rağmen bize neredeyse hiç müdahale etmedi. İstediğimizden daha bile canlı ve kirli kaydetti diyebiliriz. İlk albümün Tommaso’nun prodüktörlüğünde çıkmasından memnunuz.

Lale: Gezi olayları olurken albüm lansman konseri verecek kadar şuursuz olmadığımız için, Haziran ayında çıkacak olan albüm biraz beklemek zorunda kaldı. Biz de bu arada daha çok beste yaptık, klip çektik ve Gezi olaylarından etkilenen John Howard bize harika bir kapak çizdi. Daha güzelini isteyemezdik herhalde. Bütün bunların üzerine, albüm 6 Ocak’ta satışa çıkıyor.

Şarkılarınız rock n roll’un her dönemine saygı duruşu gibi, 50’lerden 70’lerin sonuna kadar geniş bir yelpazeye yayılıyor. Bu spektrumu dinleyiciye yansıtırken kendinizi bir tribute grubu gibi mi değerlendiriyorsunuz yoksa bunu özgün bir yola giden tarihi bir kazı gibi mi düşünüyorsunuz? Mesela bundan 5 sene sonrasında aklınızda başka projelere, mecralara akmak mı var, yoksa başlattığınız deneyin sizi nereye götüreceğini görmek mi?

Tarkan: Güzel soru. Tabii ki beslendiğimiz müzikler genelde 50-60-70’li yıllardan geliyor ama birebir kopya veya tribute grubu değiliz. Bu stil içinde kendi kişiliğimizi de katarak zamanla daha sağlam bir tarza sahip olacağımızı düşünüyorum.

Deniz: Bu konuda ilk ve tek grup değiliz. Böyle bir gelenek 70’lerin gruplarında da vardı. O gruplar da 50’lerden esinlendiler. Bu geleneği devam ettiren gruplar her zaman oldu ve biz de o dönemlere selam çakan ama kendi yolunda ilerleyen bir grubuz.

Lale: İlk çalmaya başladığımızda yelpazemizi biraz daha geniş tuttuk fakat zaman geçtikçe, çalarak ve hissederek ne tarafa doğru yürüyeceğimizi anladık artık. EP’de neredeyse her parça farklı gibi, ilk albümde de biraz hissedeceksiniz bunu. Fakat rahatlıkla söyleyebilirim ki bundan sonraki albümlerde ne demek istediğimizi daha iyi anlatacağız.

the-ringo-jets-band

Son yıllarda müzikte retro modası yoğun bir şekilde kendini gösteriyor. Sizin de bundan etkilendiğinizi söylemek mümkün mü? Nedir bu müzikteki öze dönüş, geçmişe özlemin sırrı?

Tarkan: Aslında retro modası sadece son yıllarda olan birşey değil, hep vardı. Çok doğaldır; insanlar zaman zaman modern müzikten sıkılıp daha klasik ve köklü müziklere özenirler ve yönelirler. Fakat bizim bu müziği yapmamızın sebebi moda ya da retro olması elbette değil. Aksi gibi algılanması anlaşılabilir bir durum, çünkü kimse bizim küçükken hangi kök müzikleri dinlediğimizi ve bu yüzden böyle bir müzik yaptığımızı bilmek zorunda değil.

Deniz: Tabii ki çocukluğumuzdan beri dinlediğimiz ve sevdiğimiz müziği yapıyoruz. Hiçbir zaman “Bunlar eski, şimdi yeni bir müzik yapalım” demedik. Her zaman kök olan müziği yaptığımız için de moda olup olmaması bizi pek ilgilendirmedi.

Lale: Genelleme yapıyorum; dönemimizin müziği denilen müzikler genelde eski müziklerden etkilenerek yapılıyor. Daha teknolojik duyulduğu için çoğunluk bunu yeni müzik gibi algılıyor. Eh, yeni birkaç grubu kenara ayırırsak, eski bir müziğin yankısını dinlemek yerine asıl olanı dinlemeyi tercih ediyorum. Fakat bir kulağım yeniyi de takip ediyor tabii. Olur da lezzetli birşeyler çıkar diye.

Neden hiç Türkçe şarkınız yok, ileride yazmayı düşünüyor musunuz?

Tarkan: Tabii, neden olmasın. Eğer kelimeler doğru akarsa ve içimize sinerse yapmamak için hiçbir sebebimiz yok.

Yaptığınız müzige Türkiye’den kök olarak gördüğünüz gruplar var mı? Müziğinizin olgunlaşma sürecinde Türkiye’den etkilendiğiniz isimler oldu mu?

Lale: Mavi Işıklar, Batman Orkestrası, Siluetler var mesela.

Tarkan: 60’ların sonu ve 70’lerin ortasına kadar yapılan Psikedelik işler de bizi etkiliyor.

The Hellacopters, The Hives ve The White Stripes; hangisiyle dünya turuna çıkmak isterdiniz? Neden?

Tarkan: The Hives’la çıkmak isterdik çünkü tek aktif olan grup o. :) Diğer ikisini de çok severiz. The Hellacopters muhteşem olurdu mesela.

Deniz: Dünya turu olsun da hangisi olursa olsun, hepsi de çok iyi gruplar. :)

Birçok Türk grubunun yaptığı gibi, albümü çıkarıp birkaç konser sonra köşenize mi çekileceksiniz yoksa “hayır arkadaşım, biz bu işi sandığından daha ciddiye alıyoruz” mu diyorsunuz? :) Albüm çıktıktan sonraki planlarınız nedir?

Deniz: Aslında sürekli üretimde olmayı seviyorum, albümden sonra ara verme işini anlamıyorum, hiç öyle bir ruh hali yaşamadım açıkçası, grup arkadaşlarım da öyle. Bize kalsa 60’lardaki gibi senede iki albüm çıkarmak isteriz ama ne yazık ki koşullar o dönemle aynı değil o yüzden biz de yapabildiğimizin en iyisini yapıyoruz. Mesela şimdiden ikinci albümün besteleri aşağı yukarı belli, onları çalışıyoruz.

Cevaplar için teşekkür ederiz, varsa son sözlerinizi alalım.

Tarkan: Bizi destekleyen bütün dinleyicilerimize teşekkür ederiz.

Deniz: Albüm için biz de sabırsızlanıyoruz.

[youtube id=”oWnKHtVcxGo” width=”620″ height=”360″]
Paylaş:

NELER OLUYOR?

PASLANMAZ KALEM
12 YAŞINDA!

Mart 2024'de 12 yaşına bastık! Yeni yaşımızda daha çok içerik üretmek için durmadan çalışıyoruz. Güncel içeriklerimizden anında haberdar olmak için sosyal medya hesaplarımızı takip edebilir ve Youtube kanalımıza abone olabilirsiniz. Dilerseniz bizi Patreon'dan da destekleyebilirsiniz.