THE SHALLOWS – “Ben birkaç yıl denize falan girmiym en iyisi”

Şu sıcak yaz günlerinde şöyle yeşilli mavili, denizli menizli, sörflü, dalgalı, denizli, plajlı, sarışın hatunlu, köpek balıklı, kanlı, kangren bacaklı, kopmuş uzuvlu, ölü balinalı, panikli ve dehşetli… Bi dakka ya, neler oluyo? Nerden geldik buraya? Oysa her şey ne güzel başlamıştı? Neyse, bir iki ay önce fragmanını görüp de aklımın bir köşesine not ettiğim The Shallows’u nihayet izledim. “Korkudan altına s*çmak nedir ve engellenemediği takdirde nasıl gizlenir?” konulu seminerime davetlisiniz efem.
Blake Lively’nin canlandırdığı sarışın sörfçü Meksika’da ıssız bir koya gider ve sörf sırasında fark etmeden bir köpekbalığının beslenme bölgesine girince denizin ortasında mahsur kalır. 200 metre uzaklıktaki plaj, gel gitten dolayı birkaç saat içinde sular altında kalacak minik bir kaya parçası ve rahat bırakmayan bir köpek balığı: Düşünmesi bile tüyler ürpertici. Zaten tek kişilik hayatta kalma hikayelerine müthiş bir zaafım var; bu film de Gravity (bilimsel olarak ‘yanlış’ bulunan onlarca detayına rağmen), 127 Hours ve All Is Lost gibi filmleri ve mevzu köpekbalığı olduğu için kaçınılmaz olarak Jaws’ı hatırlatıyor.
Su altında köpek balığı tarafından terörize edilirken bile ‘duck face’ yapmasını saymazsak Blake Lively temiz iş çıkarmış. Yönetmen Jaume Collet Serra da (Liam Neeson’lı ortalama aksiyon Non-Stop ve şaşırtıcı derecede iyi gerilim Orphan’ın da yönetmeni) ana karakteri umursamamız için ‘dandik’ ve ‘gereksiz’ arasında gidip gelen aile/geçmiş/dram detayları ve birkaç mantıksız detay dışında başarılı bir iş çıkarmış denebilir. En az dört beş tane ‘ohannes dedirtecek sahne’ garanti. Gerilimi hissettiren nabız yakınlığında çekimler kadar, çaresizliği gösteren geniş açı kareler de çok iyi çekilmiş. Hem su altı, hem de su üstü görüntüler –özellikle hava kararınca ve soğuyunca—kusursuz. Kısacası canınız ıslak, kanlı ve tuzlu bir köpekbalığı gerilimi istiyorsa bu film tam size göre. İzledikten sonra denize girdiğinizde ayak bileği hizasından daha ileriye gitmeye korkarsanız sorumluluk kabul etmem, ona göre.